bilgi@burhaneray.com +90 212 644 02 01

ÇALIŞANLARA YAPILAN ÜCRET DIŞI ÖDEMELERİN SİGORTA PRİM MATRAHINA DAHİL EDİLMESİ İLE İLGİLİ KURALLAR YENİDEN BELİRLENDİ

 

 

 

I- GİRİŞ  

Yaklaşık üç yıldır ülkemiz kamuoyunun gündeminde bulunan ve bu süre içinde zaman zaman çok sert tartışmalara da konu edilen sosyal güvenlik reformu çalışmaları kapsamında yer alan yasal düzenlemelerden biri de 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu olmuştur.

 

Hatırlanacağı üzere, TBMM’de uzunca bir görüşme sürecinin ardından 2007 yılı başında yürürlüğe girmek üzere Mayıs 2006 ayında kabul edilen 5510 sayılı Kanun’un bazı maddeleri Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş; Bu gelişme üzerine Kanun’un yürürlüğü bir kaç kez ertelenmiştir. Mahkemenin iptal kararının ardından geçen yaklaşık bir buçuk yıllık süreçte, mahkemece iptal edilen maddeler ve o maddelerle bağlantılı diğer maddelerin yeniden düzenlenmesi amacıyla yeni bir kanun tasarısı TBMM’ye sunulmuş; Bu Tasarı Nisan 2008 ayında 5754 sayılı Kanun olarak kabul edilmiştir. Bu Kanunla, diğer değişiklik ve düzenlemelerin yanı sıra 5510 sayılı Kanun’un yürürlük tarihi de, bazı istisnaları dışında 01.10.2008 olarak yeniden belirlenmiştir.

 

Bu sebeple, içinde bulunduğumuz Ekim ayı, sosyal güvenlik hayatımızda son derece kapsamlı ve radikal değişikliklerin yapıldığı düzenlemelerin yürürlüğe girdiği önemli bir ay olma özelliği taşımaktadır.

 

Ülkemizde yaşayan herkesi çok yakından ilgilendiren hükümler içeren 5510 sayılı Kanunla, özetle, sosyal güvenlik sistemimiz sürdürülebilir bir finansman dengesine oturtulmuş ve sistemin sunduğu olanaklardan yararlanma koşulları eşitlenerek sigortalılar bakımından nimet külfet dengesi sağlanmıştır. Çalışma yer ve türleri ne olursa olsun (hizmet akdi ile çalışanlar, kendi nam ve hesabına çalışanlar, kamu görevlileri vb.) sigortalıların belirlenen koşulları sağladıklarında alacakları yaşlılık aylığının tutarı, sisteme ödedikleri primlerin tutarı ile prim ödeme süresi ile doğru orantılı olacaktır.

 

Öte yandan, Kanun’un yürürlüğe girdiği 01.10.2008 tarihinden sonra ilk defa sigortalı olacaklar için, yaşlılık aylığı bağlanmasında aranan asgari prim ödeme gün sayısı 7000 günden 9000 güne (hizmet akdi ile çalışanlariçin 7200 gün) çıkarılmış, 2048 yılından itibaren emeklilik hakkı kazanacaklar için de emeklilik yaş sınırı, cinsiyet ayrımı yapılmaksızın 65 olarak yeniden belirlenmiştir. Kanunla yapılan bir başka önemli düzenleme de sağlık sigortasının, emeklilik sigortasından ayrılması ve ülkemizde ilk defa, ülkede yaşayan herkesi kapsamına alacak bir genel sağlık sigortası uygulamasına geçiliyor olmasıdır.

 

Bu yazımızda, sosyal güvenlik sistemimiz ile ilgili olarak son derece kapsamlı ve radikal düzenlemeler içeren 5510 sayılı Kanun’un sigorta prim matrahının kapsamı ve sınırları ile ilgili hükümlerini açıklamaya çalışacağız.

   

II- SİGORTA PRİMİNE ESAS KAZANCIN TESPİTİ

 

 

 

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun ‘Prim Alınması Zorunluluğu’ başlığını taşıyan 79. maddesinde, kısa ve uzun vadeli sigortalar ile genel sağlık sigortası için, Kanun’da öngörülen her türlü ödemeler ile yönetim giderlerini karşılamak üzere Sosyal Güvenlik Kurumu’nca prim alınması, sigortalılarca da prim ödenmesi zorunlu kılınırken; Aynı Kanun’un hemen izleyen maddesinde de üzerinden prim alınacak kazançların kapsamı, sigortalıların nitelikleri dikkate alınmak suretiyle, kendi nam ve hesabına çalışan sigortalılar ile diğer sigortalılar için ayrı ayrı belirlenmiştir.

 

Yine aynı Kanun’un 87. maddesinde de, kısa ve uzun vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası ve isteğe bağlı sigorta bakımından,

 

1- Bir veya birden fazla işverenin yanında hizmet akdi ile ücretli olarak çalışan sigortalılar için, bunların işverenleri,

 

2- Kendi nam ve hesabına çalışan sigortalılar ile bu kapsamda sayılan kişilerden sosyal güvenlik destek primine tâbi olanlar, isteğe bağlı sigortalı olanlar için kendileri,

 

3- Kamu görevlisi sigortalılar için, primi yılı merkezî yönetim bütçesinden karşılanmak üzere ilgili kamu idareleri

 

prim ödeme yükümlüsü olarak tanımlanırken; 88. maddesinde, sigortalı çalıştıran işverenlerin, bir ay içinde çalıştırdığı sigortalıların primlerine esas tutulacak kazançlar toplamı üzerinden hesaplayacakları sigortalı hissesi prim tutarlarını ücretlerinden keserek ve kendisine ait prim tutarlarını da bu tutara ekleyerek en geç Kurum’ca belirlenecek günün sonuna kadar Kurum’a ödemeleri hüküm altına alınmıştır. Maddede ayrıca, hak edilen ancak, ödenmemiş olan ücretler üzerinden hesaplanacak primler hakkında da yukarıdaki hükümlerin uygulanması gerektiği de belirtilmiştir.

 

 

 

A- BİR VEYA BİRDEN FAZLA İŞVEREN TARAFINDAN HİZMET AKDİ İLE ÇALIŞTIRILAN SİGORTALILARIN GENEL SAĞLIK SİGORTASI VE EMEKLİLİK SİGORTASI PRİMLERİNE ESAS KAZANÇLARI

 

 

 

1- Prim Matrahına Dahil Edilmesi Gereken Ödemeler

 

 

 

Bir veya birden fazla işveren tarafından hizmet akdi ile çalıştırılanların genel sağlık sigortası ve emeklilik sigortasıprimlerine esas kazançlarının hesabında, hak edilen ücretlerin, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaktan o ay içinde yapılan ödemelerin ve işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen tutarların ve idare veya yargı mercilerince verilen karar gereğince sigortalılara o ay içinde yapılan ödemelerin brüt toplamının esas alınması gerekmektedir.

 

 

 

2- Prim Matrahına Dahil Edilmeyecek Ödemeler

 

 

 

Ancak, Kanun’un 80. maddesinde, prim matrahına dahil edilecek kazanç unsurları yukarıdaki gibi belirlendikten sonra, bir veya birden fazla işveren tarafından hizmet akdi ile çalıştırılanlara ödenen,

 

 Ayni yardımlar ile ölüm, doğum ve evlenme yardımlarının,

 

 Görev yolluklarının,

 

 Seyyar görev tazminatının,

 

 Kıdem tazminatının,

 

 İş sonu tazminatı veya kıdem tazminatı mahiyetindeki toplu ödemelerin,

 

 Keşif ücretinin,

 

 İhbar ve kasa tazminatları ile tutarları her yıl Sosyal Güvenlik Kurumu’nca belirlenecek yemek, çocuk ve aile zamlarının,

 

 İşverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen ve aylık toplamı asgari ücretin % 30’unu geçmeyen özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payları tutarlarının

 

sigorta primine esas kazanca dahil edilmeyeceği hükme bağlanmıştır.

 

5510 sayılı Kanun’un 80. maddesine konulan bu hükümlerle, işverenler tarafından çalışanları adına ödenen özel sağlık sigortası primlerinin sigorta prim matrahına dahil edilip edilmeyeceği ile ilgili olarak uzunca bir süredir var olan tartışmalara da son verilmiş olmaktadır. Yukarıdaki paragrafta da belirttiğimiz gibi, işverenler tarafından her ay çalışanları adına ödenen özel sağlık sigortası primleri ile bireysel emeklilik katkı paylarının toplamının aylık brüt asgari ücretin % 30’una kadar olan kısmının prim matrahına dahil edilmemesi hükme bağlanmıştır.

 

Bugüne kadar, işveren tarafından çalışanları adına ödenen bireysel emeklilik katkı paylarının, çalışanın ücretinin % 10’una kadar olan kısmı kendi vergi matrahlarının hesaplanması sırasında doğrudan gider olarak indirilebilirken, 5510 sayılı Kanun’a konulan bu hükümlerle, söz konusu katkı paylarının (varsa özel sağlık sigortası primi ile birlikte) brüt asgari ücret tutarının % 30’unu aşmamak kaydıyla sigorta prim matrahından da indirilebilmesine olanak sağlanmıştır.

 

Ancak, bu uygulama ile ilgili olarak dikkat edilmesi gereken nokta, madde metninde, işverenler tarafından sigortalılar adına ödenen ve sigorta prim matrahına dahil edilmeyecek olan sigorta primleri için, bireysel emeklilik katkı payı ve özel sağlık sigortası primi olması koşulu getirildiğinden, % 30’luk sınırın altında kalmış olsa bile işverenlerin çalışanları adına diğer şahıs sigortaları için ödedikleri primlerin sigorta prim matrahı dışında bırakılmasının mümkün olamayacağıdır.

 

Maddede ayrıca, belirtilen istisnalar dışında her ne adla yapılırsa yapılsın tüm ödemeler ile ayni yardım yerine geçmek üzere yapılan nakdi ödemelerin, prime esas kazanca dahil edileceği; Diğer kanunlardaki prime tabi tutulmaması gerektiğine dair muafiyet ve istisnaların, 5510 sayılı Kanun’un uygulamasında dikkate alınmayacağı da vurgulanmıştır.

 

 

 

3- Prime Esas Kazancın Tespiti İle İlgili Özellik Arzeden Diğer Hususlar

 

 

 

Sigortalıların gerek yaşlılık (emeklilik) sigortası ve gerekse genel sağlık sigortası priminin hesabında esas alınacak günlük kazanç tutarı, sigortalının, bir ay için prime esas tutulan kazancının otuzda biri olacaktır. Ancak günlük kazancın hesabına esas alınan ay içinde, sigortalının bazı günlerde çalışmamış ve çalışmadığı günler için de ücret almamış olması halinde, sigortalının günlük kazancı, o ay için prime esas tutulan kazancının ücret aldığı gün sayısına bölünmesi suretiyle hesaplanacaktır.

 

Öte yandan, saatlik, günlük, haftalık veya aylık olarak belirli bir ücrete dayanmış olmayıp da komisyon ücreti ve kâra katılma gibi belirsiz zaman ve tutar üzerinden ücret alan sigortalıların primlerinin hesabında dikkate alınacak günlük kazanç tutarı, sigorta primine esas kazanç alt sınırı olacaktır. Ancak, bir işverene tabi olarak çalışan sigortalının belirli tutarda ücret dışında ayrıca komisyon ücreti ve kâra katılma gibi belirsiz zaman ve tutarlarda ücret aldığı durumlarda, sigortalının prime esas ünlük kazancı bunların toplamından oluşacaktır.

 

Sigortalıların günlük kazançlarının hesabında esas tutulan gün sayıları, aynı zamanda, bunların prim ödeme gün sayılarını göstermektedir. Ancak, işveren ve sigortalı arasında kısmî süreli hizmet akdinin yazılı olarak yapılmış olması kaydıyla, ay içerisinde günün bazı saatlerinde çalışan ve çalıştığı saat karşılığında ücret alan sigortalının ay içindeki prim ödeme gün sayısı, ay içindeki toplam çalışma saati süresinin 4857 sayılı İş Kanunu’na göre belirlenen haftalık çalışma süresine göre hesaplanan günlük çalışma saatine bölünmesi suretiyle bulunacaktır. Bu şekilde yapılan hesaplamada, gün kesirleri bir gün olarak kabul edilecektir.

 

İşveren ve sigortalı arasında çağrı üzerine çalışmaya dayalı yazılı iş sözleşmesinde taraflar arasında çalışma süresi gün, hafta ve ay olarak belirlenmemiş ise, sigortalının ay içindeki prim ödeme gün sayısı haftalık çalışma süresi en az yirmi saat kararlaştırılmış sayılarak hesaplanacaktır.

 

 

 

4- Ücret ve Diğer Ödemelerin Prime Tabi Tutulmasının Zamanı

 

 

 

5510 sayılı Kanun’da, ücretlerin hak edildikleri aya mal edilmek suretiyle prime tabi tutulmaları hükme bağlanmıştır. Bilindiği gibi, ücret, kişilere bir iş karşılığında, işveren veya üçüncü kişiler tarafından para veya ayın olarak sağlanan menfaatler toplamıdır.

 

 

 

Ancak, 5510 sayılı Kanunla ücret dışı diğer ödemelerin (ikramiye, prim, yol parası, izin harçlığı vb.) sigorta primine tabi tutulmasında yeni kurallar belirlenmiştir. Daha açık bir ifade ile, 01.10.2008 tarihinden önceki dönemde, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 77 ve 78. maddesi hükümlerine göre, bir ay içinde yapılan ücret ve ücret dışı ödemelerin toplamının prime esas kazanç tavan tutarına kadar olan kısmı prime tabi tutulurken ve bu tutarı aşan kısım, kaynağı ne olursa olsun, prim matrahı dışında bırakılırken, 5510 sayılı Kanunla yapılan düzenleme ile ücret dışı ödemelerin, öncelikle ödendiği ayın kazancına dahil edilerek prime tabi tutulması, ancak ödemenin yapıldığı ayda sigorta primine esas kazanç üst sınırının aşılması nedeniyle prime tabi tutulamayan kısmın da ödemenin yapıldığı ayı takip eden aydan başlanarak en geç iki ay içinde, prime esas kazanç üst sınırının altında kalan sonraki ayların prime esas kazançlarına ilâve edilmesi ve üzerinden prim kesintisi yapılması benimsenmiştir. Prime esas kazancın üst sınırının aşılması sebebiyle ödemenin yapıldığı ayı izleyen iki ay içinde de sigorta primine tabi tutulamayan ücret dışı ödemelerin, daha sonraki aylarda prime tabi tutulması söz konusu olamayacaktır.

 

 

 

Örneğin, 01.10.2008 tarihinden önceki dönemde, aylık brüt ücreti 3.000,00 YTL olan bir çalışana, Ağustos 2008 ayında ödenen 3.000,00 YTL ikramiyenin ancak 1.151,55 YTL’lik kısmı prime tabi tutulabilirken, şimdi ikramiyenin tamamı prime tabi tutulacaktır. Daha açık bir ifade ile aynı çalışana Kasım 2008 ayında ödenen 3.000,00 YTL ikramiyenin 1.151,55 YTL’lik kısmı Kasım 2008 ayında, 1.151,55 YTL’lik kısmı Aralık 2008 ayında ve kalan kısmı da Ocak 2009 aylarında sigorta primine tabi tutulacaktır (Temmuz 2008 – Aralık 2008 aylarını kapsayan dönemde, sigorta primine esas kazanç üst sınırı 4.151,55 YTL’dir).

 

 

 

Kanun’da iki aylık bir süre öngörüldüğünden, ücret dışı ödemelerin, prime esas kazanç tavan tutarının aşılmış olması sebebiyle, ödendiği ayı izleyen iki ay içinde prime tabi tutulamayan kısmının daha sonraki aylarda prime tabi tutulması söz konusu olmayacaktır.

 

 

 

Çalışana, verildiği ay üzerinden prim kesintisi yapıldıktan sonra net olarak yapılan ücret dışı ödemenin, sonraki iki ayda yeniden prim kesintisine tabi tutulmasının yaratacağı pratik güçlükler sebebiyle, düzenlemenin uygulamasında sıkıntılar yaşanabileceğini düşünüyoruz.

 

 

 

Toplu iş sözleşmelerine tabi işyerleri işverenlerince veya kamu idareleri veya yargı mercilerince verilen kararlara istinaden, sonradan ödenen ücret dışındaki ödemelerin hizmet akdinin mevcut olmadığı veya askıda olduğu bir tarihte ödenmesi durumunda, yapılan ödemenin tutarı prime esas kazancın tabi olduğu en son ayın kazancına dahil edilecektir. Böyle durumlarda, sigorta primlerinin, yukarıdaki paragrafta belirtilen mercilerin kararlarının kesinleşme tarihini izleyen ayın sonuna kadar ödenmesi halinde, gecikme cezası ve gecikme zammı alınmayacağı gibi, gecikme dolayısıyla idari para cezası da uygulanmayacaktır.

 

 

 

5- Sigorta Primine Esas Kazancın Alt ve Üst Sınırları

 

 

 

Sigorta primine esas kazançların alt ve üst sınırları konusunda 5510 sayılı Kanunla yapılmış herhangi bir değişiklik bulunmamaktadır. Daha açık bir ifade ile 5510 sayılı Kanun’un 82. maddesinde, Sosyal Sigortalar Kanunu’ndaki konuyla ilgili hükümleri aynen korunmuş ve sigortalılardan alınacak prim ve onlara verilecek ödeneklerin hesabına esas tutulan günlük kazancın alt sınırı, aylık brüt asgarî ücretin otuzda biri, üst sınırı ise günlük kazanç alt sınırının 6,5 katı olarak belirlenmiştir.

   

Bu hükümlere göre ve Temmuz 2008-Aralık 2008 döneminde uygulanacak asgari ücret tutarları da dikkate alınarak, 5510 sayılı Kanun’un yürürlüğe gireceği Ekim 2008 ayından Aralık 2008 ayına (bu ay dahil) kadar geçecek üç aylık dönemde, sigorta primine esas günlük kazancın alt sınırı 21,29 YTL, üst sınırı ise 138,39 YTL olacaktır. 2009 yılı başından itibaren ise, yeniden belirlenecek asgari ücret tutarlarına göre hesaplanacak yeni kazanç tutarları uygulanacaktır.

   

5510 sayılı Kanun’da, konuyla ilgili olarak,

 

 Günlük kazançları yukarıdaki fıkrada belirtilen alt sınırın altında olan sigortalılar ile ücretsiz çalışan sigortalıların sigorta primlerinin, alt sınır üzerinden; günlük kazançları üst sınırdan fazla olan sigortalıların sigorta primlerinin ise üst sınır üzerinden hesaplanacağı,

 

 Sigortalının kazancının alt sınırın altında bulunduğu durumlarda, bu kazanç ile alt sınır arasındaki farka ait sigorta primleri ile ücretsiz çalışan sigortalılara ait sigorta primlerinin tümünün işveren tarafından ödeneceği

 

de ayrıca hükme bağlanmıştır.

   

6- Birden Fazla İşte Çalışan Sigortalılara Prim İadesi

 

 

 

Sigortalıların hizmet akdi ile birden fazla işyerinde çalışmaları nedeniyle Kurum’a ödenen primler toplamı, bu sigortalılık hali için belirlenen prime esas kazanç üst sınırı üzerinden hesaplanacak miktarı aşarsa, aşan kısmın tamamı, sigortalının talebi üzerine en geç talep tarihini takip eden ay içinde hissesi oranında sigortalıya defaten geri ödenecektir. Ancak, geri verilen primler için ayrıca gecikme cezası ve gecikme zammı ödenmesi söz konusu olmayacaktır.

   

B- KENDİ NAM VE HESABINA ÇALIŞAN SİGORTALILARIN PRİME ESAS KAZANÇLARI

 

 

 

1- Beyan Edilmesi Gereken Kazanç Tutarı

 

 

 

Kendi nam ve hesabına çalışan sigortalıların aylık sigorta primine esas kazançları, 5510 sayılı Kanun’un 82. maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırı ile üst sınırı (alt sınır, aylık brüt asgarî ücretin otuzda biri; üst sınır ise günlük kazanç alt sınırının 6,5 katı ) arasında kalmak şartı ile kendileri tarafından serbestçe belirlenip Sosyal Güvenlik Kurumu’na beyan edilecek günlük kazançlarının otuz katı olacaktır.

 

Kazanç beyanında bulunmayan sigortalıların aylık prime esas kazançları ise, prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katı olarak dikkate alınacaktır.

 

 

 

2- Aynı Zamanda İşveren Olan Sigortalıların Beyan Edebilecekleri Kazancın Alt Sınırı

 

 

 

Kendi nam ve hesabına çalışan sigortalı aynı zamanda işveren ise, beyan edebileceği kazançla ilgili olarak yukarıda ifade ettiğimizin dışında ikinci bir alt sınır uygulaması getirilmiş, daha açık bir ifade ile bunların beyan edebilecekleri aylık prime esas kazancın, çalıştırdığı sigortalıların prime esas günlük kazancının en yükseğinin otuz katından az olamayacağı hükme bağlanmıştır. Buna aykırı olarak beyanda bulunan yani beyan ettiği aylık prime esas kazancının, çalıştırdığı sigortalının otuz günlük prime esas kazancından düşük olduğu tespit edilen sigortalıların aylık prime esas kazançları, tespit edilen kazanç düzeyine çıkartılarak aradaki farkın primi gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte kendilerinden tahsil edilecektir.

 

Örneğin, yanında çalıştırdıklarına ödediği en yüksek aylık ücret 3.000,00 YTL olan bir sigortalı işveren, kendisi için de sigorta primine esas olmak üzere en az 3.000,00 YTL aylık kazanç beyan edecektir.

 

 

 

3- Birden Fazla Faaliyeti Bulunan Sigortalıların Beyan Edecekleri Kazanç Tutarı

 

Aynı sigortalıların sigortalı sayılmayı gerektirecek birden fazla durumlarının söz konusu olması halinde, sigortalılar tüm bu faaliyetleri için (b.1) bölümünde belirtilen sınırlamalar içinde tek beyanda bulunacaklardır.

   

Yazar:MehmetKORKUSUZ*

 

Yaklaşım / Ekim 2008 / Sayı: 190