bilgi@burhaneray.com +90 212 644 02 01

I- GİRİŞ

 

İşçinin işyerine ve işverene bağlılığını, iş sözleşmesi ile üstlendiği sorumluluğunu iyi niyetli şekilde ve layıkıyla yerine getirmesini sağlamak maksadıyla işçinin işsiz kaldığı dönemde geçimini temin edebilmesi için işçiye Kanun’da öngörülen hallerden biri ile işinden ayrılması ve yine Kanun’da öngörülen asgari sürenin üstünde çalışması durumunda kıdem tazminatı ödenir(1).Sadece emeği ile çalışma hayatında ekmek parası kazanmaya çalışan bir işçi için kıdem tazminatı kendisini güvenceye almaya sağlayacak en önemli birikimdir. Bu sebeple kıdem tazminatının işçi tarafından alınabilmesi bilhassa işsiz kalınacak süre içinde oldukça önemlidir. Bilindiği üzere mevcut düzende kıdem tazminatı işveren tarafından ödenmesi gerektiği için bilhassa kötü niyetli işverenler işçilerine ta işe girişte zorla istifa dilekçesi yazdırarak veya yalan yanlış ibraname düzenlettirerek kıdem tazminatının ödenmesini önlemektedirler. Zaten çalışma hayatı ile ilgili yapılan araştırmalara göre; kıdem tazminatı alabilecek şekilde işyerinden ayrılan her 10 işçiden sadece ‘1’ tanesi doğru düzgün kıdem tazminatını alabiliyor(2). Diğer 9 tanesi ya hiç alamıyor ya da alabilmek için mahkemelerde haklılığını ispat etmeye çalışıyor. Bu da belli bir eğitim düzeyi altındakiler veya uğraşmak istemeyen işçiler için başvurulacak bir yol olmaktan çıkıyor.

 

Söz konusu sıkıntıların yıllardır dile getirilmesi sebebiyle kıdem tazminatı için aynı işsizlik sigortasında olduğu gibi bir fon oluşturması ve böylece kıdem tazminatının ödeme sorumluluğunun işverenden alınarak fona devri amaçlanmaktadır. Bunun için bir taslak oluşturulmuştur. Ancak söz konusu taslak daha oluşum esnasında bile çok fazla eleştiri almaktadır. Bu makalemizde söz konusu taslak çerçevesinde kıdem tazminatının olumlu ve olumsuz yönlerini izah etmeye çalışacağız.

 

II- MEVCUT SİSTEMDE KIDEM TAZMİNATI

 

Kıdem tazminatı ile ilgili sorunlar yıllardır dile getirilir. Bu sorunların çözümü için 2003 yılında 4857 sayılı yeni İş Yasası’nı uygulamaya sokarken kıdem tazminatı ile ilgili teferruatlı değişiklik yapmak, kıdem tazminatının işsizlik sigortasında olduğu gibi bir fon güvencesinde toplamak içineski İşYasası olan 1475 sayılı Kanun’un kıdem tazminatı ile ilgili 14. maddesinin yürürlüğünü devam ettirildi. Söz konusu maddeye göre kıdem tazminatı;

 

1- Çalışanın 4857 sayılı İş Kanunu’nun kapsamında çalışması veya diğer bir ifade ile işçi olması,

 

2- İşçinin çalıştığı işyerinde en az 1 yıllık kıdem süresinin olması,

 

3- İşçinin hizmet akdinin;

 

■ İşveren tarafından haklı fesihle (4857 sayılı Kanun’un 25/I, III, IV. md.),

 

■ İşçi tarafından haklı fesihle (4857 sayılı Kanun’un 24. md.),

 

■ Erkekler için muvazzaf askerlik hizmeti dolayısıyla,

 

■ Emekli aylığa bağlanması veya toptan ödeme almasıyla,

 

■ Yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını (15 yıl 3600 gün şartı da dahil) tamamlamasıyla,

 

■ Kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi arzusu ile ayrılmasıyla,

 

■ İşçinin ölümü sebebiyle

 

son bulması gerekir.

 

Söz konusu şartları taşıyarak kıdem tazminatı alacak şekilde işten ayrılan işçiye işveren tarafından işçinin işe başladığı tarihten itibaren hizmet akdinin devamı süresince (kıst süreler göz önünde tutularak) her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında (kıdem tazminatı tavan miktarını aşmayacak şekilde) kıdem tazminatı ödenir(3).

 

Kıdem tazminatının hesaplanması, son brüt ücret üzerinden yapılır. Parça başı, akort, götürü veya yüzde usulü gibi ücretin sabit olmadığı hallerde son bir yıllık süre içinde ödenen ücretin o süre içinde çalışılan günlere bölünmesi suretiyle bulunacak ortalama ücret, hesaplamada esas teşkil eder. Ancak, son bir yıl içinde işçinin ücretine zam yapıldığı takdirde, tazminata esas ücret, işçinin işten ayrılma tarihi ile zammın yapıldığı tarih arasında alınan ücretin aynı süre içinde çalışılan günlere bölünmesi suretiyle hesaplanır(4).

 

III- KIDEM TAZMİNATI FONU’NUN UYGULANMASI

 

Kıdem tazminatı fonu ile ilgili taslak oluşturulmuş ve kıdem tazminatındaki yapısal sorunlara çözümler üretilmesi amaçlanmıştır. Söz konusu taslak çerçevesinde; kıdem tazminatı fonu, mevcut uygulamada işveren tarafından ödenen kıdem tazminatının, işveren tarafından değil de kurulacak bir kıdem tazminatı fonu ile ödenmesi üzerine kurulu bir sistemdir(5). Fonun kurulmasıyla birlikte işverenler, işçileri için belirli oranda fona ödeme yapacaklar ve belli koşullar oluştuğunda da fondan ödeme yapılacaktır.

 

Kıdem tazminatı fon ile ilgili yasa tasarısında;

 

a) Bağlı oldukları kurum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik, malûllük aylığı bağlanması yahut toptan ödeme almak amacıyla hizmet akitlerini feshetmeleri halinde,

 

b) İşverence hizmet akdinin feshedilmesi durumunda işçinin hak kazandığı yaşlılık, emeklilik, malûllük aylığı veya toptan ödeme almak amacıyla ilgili kuruma veya sandığa başvurması halinde,

 

c) Adına en az 10 yıl fona prim ödenen işçinin isteği halinde,

 

d) İşçinin ölümü halinde kanuni mirasçıları

 

kıdem tazminatına hak kazanacaklar.

 

Görüldüğü üzere kıdem tazminatı fonundan yararlanmak için hizmet akdinin emeklilik dolayısıyla veya 10 yıl sürenin dolması gerekmektedir. Bu sebeple işçinin 10 yıl dolmadan askere gitmesi, işten atılması veya ayrılması halinde kıdem tazminatı alamayacaktır.

 

Kıdem Tazminatı Fonu’ndan işçilere yapılacak ödeme, işçinin çalıştığı her yıl için bir aylık brüt ücret tutarında olacak, bu bir aylık ücret, çalışılan son yılın ortalaması alınarak bulunacak, hesaplamada alt limit asgari ücret (837 TL), üst limitse yine bugünkü kıdem tazminatı tavanı (2.731,65 TL) olacaktır. Hesaplama yöntemi şimdiki sistemdeki kıdem tazminatının hesaplama yöntemi uygulanacaktır.

 

IV- KIDEM TAZMİNATI FONU’NUN OLUMLU VE OLUMSUZ YÖNLERİ

 

Yukarıda belirtilen ve taslaktan oluşturulan fonun uygulaması ile ilgili olumlu ve olumsuz eleştiriler olmaktadır. Söz konusu eleştiriler işçi lehi ve aleyhine olduğu gibi işverenin lehi ve aleyhine de olmaktadır. Buna göre;

 

A- KIDEM TAZMİNATI FONU’NUN İŞÇİ İÇİN OLUMLU VE OLUMSUZ YÖNLERİ

 

Kıdem tazminatı fonunun söz konusu taslağa göre uygulanması halinde işçi için olumlu ve olumsuz olarak şu şekilde sonuçlar doğuracaktır. Buna göre;

 

a- Olumlu Yönleri: Kıdem tazminatı fonun işçi için olumlu yönleri şu şekildedir.

 

■Aynı işsizlik sigortasında olduğu gibi işçi için fona kesinti yapıldığı sürece işçinin kıdem tazminatı fonunda birikintisi olacaktır(6). Bu da işçinin fon ile ilgili kayıt içinde çalışmasını gerektirecektir. Bu şekilde kayıt içinde çalışan yani fona işçi adına kesinti yapılması durumunda işçi kısa süreli işlerden de kıdem tazminatı için hak elde edecektir.

 

■İşçi kıdem tazminatından yararlanmak için hizmet akdinin emeklilik dolayısıyla veya 10 yıl sürenin dolması gerekmektedir. Bu durumda işçinin 10 yıl dolduktan sonra işten neden ayrıldığının önemi olamayacaktır.

 

■İşçi diğer şartları taşıması halinde kıdem tazminatı işverenle muhatap olmadan doğrudan fondan alabilecektir. Bu şekilde kıdem tazminatı kesinlikle alması halinde en az 10 yıl gibi bir süre birikmiş toplu bir miktar üzerinden kıdem tazminatı alacaktır.

 

■İşçi ile işveren arasındaki bağlayıcılığı sağlayan kıdem tazminatının fona aktarılması durumunda işçi ile işveren arasındaki bağlayıcılığın olması için işveren işçisine ücretlerin arttırılması, sosyal haklar tanınması gibi yeni haklar sağlayacaktır.

 

b- Olumsuz Yönleri: Kıdem tazminatı fonun işçi için olumsuz yönleri şu şekildedir.

 

■İşçi, 10 yıl dolmadan askere gitmesi, işten atılması veya ayrılması halinde kıdem tazminatı alamayacaktır. Bu durumda işçi yeni bir iş arama ile geçireceği işsizlik dönemlerinde gelir kaybının telafi edecek kıdem tazminatından mahrum kalacaktır.

 

■Yukarıda da belirtildiği üzere kıdem tazminatı fonundan yararlanacak işçi adına işveren tarafından muhakkak suretle ödeme yapılması gerektiği için işçinin kayıt dışı çalışması diğer bir ifade ile fona ödeme yapılmaması durumunda işçi fondan yararlanamayacaktır.

 

B- KIDEM TAZMİNATI FONU’NUN İŞVEREN İÇİN OLUMLU VE OLUMSUZ YÖNLERİ

 

Kıdem tazminatı fonun söz konusu taslağa göre uygulanması halinde işveren için de olumlu ve olumsuz olarak şu şekilde sonuçlar doğuracaktır. Buna göre;

 

a- Olumlu Yönleri: Kıdem tazminatı fonun işveren için olumlu yönleri şu şekildedir.

 

■Mevcut sistemde kıdem tazminatının işçiye ödenmesinden işveren sorumludur. Kıdem tazminatı fonun uygulamaya konulması ile beraber işveren kıdem tazminatı ile muhatap olmayacak, işçi diğer şartları taşıması halinde kıdem tazminatını fondan alacaktır.

 

■Kıdem tazminatının fondan ödenecek olması sebebiyle işveren ile işçi arasındaki ilişkide kıdem tazminatının pazarlığı söz konusu olmayacak, çalıştırmak istemediği halde çok fazla kıdemi olduğu için işten çıkaramadığı işçisini işten çıkarabilecektir.

 

■İşverenin kıdem tazminatı gibi bir yükten kurtulması durumunda kıdem tazminatı için ayıracağı kaynağı işyerini büyütmek, istihdamı arttırmak vs. için kullanabilecektir.

 

b- Olumsuz Yönleri: Kıdem tazminatı fonun işveren için olumsuz yönleri şu şekildedir.

 

■Kıdem tazminatı fonun kurulması neticesinde kıdem tazminatını fondan alacak olan işçi ile işveren arasındaki kıdem tazminatının sağladığı bağlılık yok olacaktır. Zira mevcut sistemde kıdemi fazla olan işçi kıdem tazminatı hakkının kaybolmaması için işten çıkmıyor ve kıdem tazminatını hak etmek istemektedir. Ancak fonun kurulması ile kıdem tazminatının bağlayıcılığı yok olacaktır.

 

■Kıdem tazminatının fona aktarılması sonucu kıdem tazminatı ile sağlanan bağlılığın yok olması halinde ise işyerlerindeki istikrar zedelenecek ve iş değiştirmeler artacaktır. Bu sebeple işçisini elinde tutmak isteyen işveren işçisine ücretlerin arttırılması, sosyal haklar tanınması gibi yeni haklar sağlamak zorunda kalacaktır.

 

■Kıdem tazminatına aynı işsizlik sigortasında olduğu gibi kıdem tazminatı fonuna ödenecek kesinti işverene yeni bir yükümlülük daha ortaya çıkacaktır.

 

V- SONUÇ

 

Kıdem tazminatı fonunun kurulmasının işçi ve işveren açısından olumlu ve olumsuz yönleri yukarıda belirtilmiştir. Söz konusu olumsuz yönlerin de taslakta yapılacak değişikliklerle ve kayıt dışılığın azaltılması ile telafi edilebilir kanaatindeyiz. Bu sebeple; her ne kadar olumsuz yönleri belirtilse de fonun işleyişi birçok yapısal sorunları düzelteceği kesindir. Söz konusu yapısal sorunlardan en önemlisi kıdem tazminatının alınamaması sebebiyle mevcut sistemde açılan soruşturmaların ve davaların hepsi son bulacak ve gerek idare gerekse mahkemelerdeki iş yükü azalacaktır. Bununla beraber kıdem tazminatı fondan yararlanma isteyen işçilerin kayıt içinde olmalarını takip etmelerini sağlayacak yeni bir neden daha olacaktır. Bu da kayıt dışı ile mücadelede önemli bir etken olacaktır.

 

Sonuç olarak; kıdem tazminatı fonun daha taslak aşamasında bu kadar çok tartışılıyor olması, olumlu ve olumsuz yönlerinin belirtiliyor olması yasalaşma öncesi taslağın olgunlaşmasını sağlayacak ve gerek işçi gerek işveren ve gerekse kurulacak olan fon açısından olumlu sonuçlar doğuracaktır.

     

Yazar:Ersin UMDU*

 

Yaklaşım / Eylül 2011 / Sayı: 225

 

 

*          Sosyal Güvenlik Kurumu Müfettişi

 

(1)         Erol GÜNER, ‘Kıdem Tazminatı ve Hapis Cezası’, TUDEV İş Dünyası, Eylül 2000, s. 21

 

(2)         http://www.bugun.com.tr/kose-yazisi/162700-10-soruda-kidem-tazminati-fonu-1-makalesi.aspx

 

(3)         Ersin UMDU, ‘Yargıtay Kararları ve İş Kanunu Çerçevesinde Kıdem Tazminatının Esasları’ İSMMMO Mali Çözüm Dergisi, Sayı: 88

 

‘4)         Nuri ÇELİK, İş Hukuku Dersleri, Beta Yayınları, 15. Baskı, İstanbul 2000, s. 178

 

(5)         http://www.resulkurt.com/artikel.php?artikel_id=4466

 

(6)         Fona yapılacak söz konusu kesinti, muhtemelen işsizlik sigortasında olduğu gibi sigorta primi ile yapılacaktır.