bilgi@burhaneray.com +90 212 644 02 01

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

 

 

 

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK 40-704

23/02/2012

Konu

:

Eşe ödenen ücretin gider yazılıp yazılamayacağı ile eş için ödenen SGK primleri, yurt dışı ve doğum borçlanma tutarlarının gelir vergisi matrahından indirilip indirilemeyeceği.

 

 

İlgi kayıtlı özelge talep formunda,  eşinizin ücretli olarak yanınızda çalıştığı, eşinize yapılan ücret ödemelerinin ve ödenen SGK primlerinin ticari kazancınızın tespitine gider olarak indirilip indirilemeyeceği, eşiniz için 2011 Takvim yılı içerisinde ödenen doğum borçlanması ve yurtdışı borçlanmasına ilişkin tutarların gelir vergisi matrahının tespitinde gelir vergisi beyannamesi üzerinde indirim konusu yapılıp yapılamayacağı, indirim yapılması halinde bir limit olup olmadığı  ve eşiniz için ödenen SGK primlerinin ticari kazancınız tespitinde gider olarak dikkate alınmaması halinde  beyanname üzerinde indirim konusu yapılıp yapılamayacağı  hususlarında bilgi talep edildiği anlaşılmakta olup konu hakkında Başkanlığımız görüşleri aşağıda açıklanmıştır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun ‘Ücretin tarifi’ başlıklı 61 inci maddesinde; ‘Ücret işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir. 

Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.’ hükmü yer almıştır. 

Öte yandan, aynı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci bendinde ise hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61 inci maddede yazılı olup, ücret sayılan ödemelerden, (istisnadan faydalananlar hariç) 103 ve 104 üncü maddelere göre gelir vergisi tevkifatı yapılacağı hükme bağlanmıştır. 

Aynı Kanunun 96 ncı maddesinde; ‘Vergi tevkifatı, 94 üncü madde kapsamına giren nakden veya hesaben yapılan ödemelere uygulanır. Bu maddede geçen hesaben ödeme deyimi, vergi tevkifatına tabi kazanç ve iratları ödeyenleri istihkak sahiplerine karşı borçlu durumda gösteren her türlü kayıt ve işlemleri ifade eder.’ hükmü yer almaktadır.

Buna göre, eşiniz adına nakden veya hesaben herhangi bir aylık veya ücret ödemesinde bulunulması veya yanınızda çalıştırdığınız eşinizin sigorta primlerini yatırmanız halinde ücretin ödenmiş olduğunun kabul edilerek, Gelir Vergisi Kanununun 61, 94, 103 ve 104 üncü maddeleri gereğince gelir vergisi tevkifatına tabi tutulması ve tevkif edilen vergilerin aynı Kanunun 98 inci maddesine göre muhtasar beyanname ile beyan edilerek ödenmesi gerekmektedir. 

Öte yandan, Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin (1) numaralı bendinde, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin ve aynı maddenin (2) numaralı bendinde de, hizmetli ve işçilerin iş yerinde veya iş yerinin müştemilatında iaşe ve ibate giderleri, tedavi ve ilaç giderleri, sigorta primleri ve emekli aidatının (Bu primlerin ve aidatın istirdat edilmemek üzere Türkiye’de kain sigorta şirketlerine veya emekli ve yardım sandıklarına ödenmiş olması ve emekli ve yardım sandıklarının tüzel kişiliği haiz bulunmaları şartıyla) safı ticari kazancın tespitinde gider yazılabileceği hükme bağlanmış, aynı kanunun 41 inci maddesinin (2) numaralı bendinde ise teşebbüs sahibinin kendisine, eşine ve küçük çocuklarına işletmeden ödenen aylık, ücret, ikramiye, komisyon ve tazminatların gider olarak kabul edilemeyeceği hüküm altına alınmıştır. 

Bu hükümlere göre, işyerinizde çalıştırdığınız eşinize yapılan ödemelerin (ücret ve sigorta priminin) ve eşiniz adına yapılan ödemelerin safı ticari kazancın tespitinde gider olarak  dikkate alınması ve beyanname üzerinden indirimi mümkün bulunmamaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.